2 Mayıs, 2024
Banner Top

Doğum ağrısını kontrol altına almanın en etkili yöntemi olmakla birlikte sadece bu amaçla kullanılmaz. Sezaryen başta olmak üzere bel seviyesi altında yapılan pek çok ana cerrahi girişim epidural anestezi eşliğinde yapılabilir. Doğum yaşam boyu görülebilecek en ağrılı durumlardan birisidir. Doğum ağrısı annenin fazlasıyla ağrı çekmesine ve fizyolojik stresine neden olmaktadır. Son 20 yılda doğum ve çıkım için rejyonel (bölgesel) anestezi tekniklerinin kullanımı dünyanın pek çok yerinde yaygınlaşmıştır. Güncel rejyonel teknikler iyi uygulandıkları takdirde anne ve bebekte riski minimale indiren, hızlı ve neredeyse tam bir ağrı kontrolü sağlarlar. Modern obstetrik uygulamalarda doğum ağrısının kabul edilebilir veya gerekli olduğu düşünceleri artık ortadan kalkmıştır. Amerikan Anesteziyologları Derneği (ASA) ve Amerikan Obstetri ve Jinekoloji Derneği (ACOG), doğum ağrısının varlığını tedavi için bir endikasyon olarak kabul etmektedirler, çünkü bir doktor bakımı altında ve emniyetli tedavi seçenekleri mevcutken, bir kişinin ağrı çekmesinin kabul edilebilmesini gerektirecek bir durum yoktur. Bu yüzyılda, doğum yapan kadınlarda ağrı mutlaka giderilmelidir.

EPİDURAL ANESTEZİ NE ZAMAN VE NASIL YAPILIR?

Vajinal doğumda rahim k asılmaları düzenli hale geldikten sonra ya da rahim açıklığı 4 santimetreye ulaştığında epidural anestezi yapılabilir. Kasılmalar düzensiz ise ya da erken dönemde takıldığında kasılmaların durmasına neden olabileceğinden bu konuya dikkat edilmesi gerekir.
Anne adayı yan yatar ya da oturur pozisyondayken kateterin takılacağı alan antiseptik solüsyonlar ile temizlendikten sonra steril örtüler ile örtülür. Kateter bel bölgesindeki omurgaların arasından girilerek yerleştirilir. Önce bu bölgedeki cildi uyuşturmak için lokal anestezi yapılır. Ardından ince bir iğne ile iki omurga arasından geçilerek epidural zara ulaşılır. Eğer spinal anestezi de uygulanacaksa çok ince bir iğne ile bu zar da geçilerek subaraknoid boşluğa girilir ve beyin omurilik sıvısının geldiği gözlendikten sonra ilaç verilir. Epiduralde ise iğnenin arkasından çok ince bir kateter (boru, tüp) girilerek uygun mesafeye kadar itilir ve bu kateter dura zarı çevresindeki epidural aralığa yerleştirilir. Daha sonra iğne çıkartılır ve kateterin dışarıda kalan ucu flasterler ile hastanın sırtı boyunca sabitlenir. Dışarıda kalan uçtan enjektör yardımıyla ilaç verilebileceği gibi sürekli belirli dozda ilaç pompalayan otomatik cihazlar da kullanılabilir. Olası bir alerjik ya da aşırı reaksiyonun olup olmayacağını gözlemek için kateter yerleştirildikten sonra ilk önce az miktarda ilaç test dozu olarak verilir. Bu tür bir reaksiyonun olmadığı gözlendikten sonra tedavi dozu verilir. Vajinal doğumlarda genelde spinal anestezi uygulanmaz. Bu nedenle kateter yerleştirilip tedavi dozu verildikten 15-20 dakika sonra anne adayı kasılmaları hissetmesine rağmen ağrı duymamaya başlar. Doğum uzadığında ve ilacın etkisi azalıp hasta ağrı duymaya başladığında ek dozlar verilir. Bu şekilde doğum gerçekleştirildikten sonra epizyotomi de ek bir anesteziye gerek kalmadan kolaylıkla dikilebilir.
Vajinal doğumu takiben hemen, sezaryeni takiben ise 24 saat sonra kateter çıkartılarak uygulmaya son verilir. Kateterin çıkartılması sırasında hasta hiçbir rahatsızlık duymaz. Epidural kateter takılması hasta açısından kolay tolere edilebilir, acısız ve rahat bir uygulamadır. Kateterin epidural boşluğu girdiği anda bacakta elektrik çarpmasına benzer bir his oluşması dışında hastaya rahatsızlık vermez.
Epidural anestezi uygulamasında en önemli nokta işlemi yapan anestezi uzmanının tecrübesidir.

Banner Content