National Geographic Dergisi’nin ‘Kafein’ isimli makalede, kafein bağımlılarının kahve, alkolsüz içki, enerji içeceği veya çay içmeyince kendilerini neden uyuşuk ve kötü hissettiklerine açıklık getirildi.
Johns Hopkins Tıp Fakültesi’nden davranışsal biyoloji ve nöroloji profesörü Roland Griffiths, vücutta kafeinin azalmasının yol açtığı bu etkilerin, kesinlikle psikolojik bir rahatsızlık olduğunu iddia ediyor.
Semptomların tetikçileri
Ayrıntılı bir ‘kafein azalması’ çalışması yapan Prof. Griffiths’e göre, yapılan araştırmalar, günde sadece yarım fincan kahveye denk 100 miligram kafein tüketen kişilerin, kafein azalmasını tetikleyecek fiziksel bir bağımlılık kazandıklarını kanıtlıyor. Düzenli kafein kullanıcıları kafeinin iyi huylu (hafif) bir uyarıcı olduğunu bilseler de, çoğu kafein kullanımına ani bir ara vermenin bazen rahatsız edici belirtiler vereceğinden habersizler.
Araştırmaların sonucuna göre, kafein azalması semptomları 5 gruba ayrılıyor:
– Baş ağrısı
– Aşırı yorgunluk veya uyuklama
– Depresyon veya aşırı alınganlık
– Konsantrasyon bozukluğu
– Mide bulantısı, kas ağrısı ve tutukluğu da içeren grip benzeri belirtiler.
Grip olmuş hissi yaşanıyor
Prof. Griffiths, düzenli kafein kullanıcılarının en azından yarısının, kafein kullanımını bırakma veya ara verme halinde bu belirtilerle karşılaşacaklarını söylüyor ve ne tip bir kafein ürünü kullanılırsa kullanılsın, semptomların ortaya çıkacağını sözlerine ekliyor. Kafein bırakıldığında bırakanların yüzde 13’ünde önemli klinik sıkıntılar ortaya çıkıyor. İş düzeni aksıyor, sosyal fonksiyonlar engelleniyor ve yatağa giderken grip olmuş hissi yaşanıyor.
kaynak: mahmure