2 Mayıs, 2024
Banner Top

Anneler eski kilolarına dönmek için acele etmemelidir. Bu süre altı ay yada daha fazla sürebilir.

Gebelik sırasında önerilenden fazla kilo alınmışsa her ay bir -iki kilo vermek normaldir. Ayda iki kilodan fazla ağırlık kaybı normal değildir.

Loğusalarda zayıflama diyeti uygulanmamalıdır. Ancak unlu, yağlı ve şekerli besinleri aşırı yememeye dikkat edilmelidir.

Bebeğini emziren anneler süt salınımı için harcadıkları enerji nedeniyle eski formlarına daha çabuk kavuşurlar.

Emzirme döneminde sütün boşalması için annenin iyi beslenmesi, stresten uzak ve yeterince dinlenmiş olması ve bebeğini sık aralıklarla emzirmesi önemlidir.

Doğumdan sonra bebek emzirilirken gebelik öncesi döneme göre daha fazla sıvı besin alınmalıdır.

Sıvı alımı günde ortalama 3 litre (10-12 su bardağı) kadar olmalı ve özellikle su, ıhlamur, nane, papatya, ısırgan gibi çayları, komposto suları, taze sıkılmış meyve suları, limonata ve süt gibi hafif doğal içecekler şeklinde tercih edilmelidir.

Kalsiyum yönünden zengin olan süt, yumurta, peynir gibi besin grupları mutlaka günlük beslenme programında yer almalıdır.

Her gün mutlaka yumurta, etli sebze yemeği veya kurubaklagil yemeği beslenme programında yer almalıdır.

Salam, sosis, sucuk gibi katkı maddesi (dayanıklılığı arttırmak amacı ile eklenen) içeren besinlerden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.

Vitamin ve mineral yönünden zengin sebze ve meyvelere her öğünde yer verilmelidir.

Mutlaka iyotlu tuz kullanılmalıdır. Çünkü ana rahmindeki bebeğin gelişiminde önemli olan, yetersizliği zeka geriliğine neden olan iyot doğal besinlerle alınamaz.

Çay, kahve, kola ‘kafein’ içerdikleri ve anne sütüne geçerek bebeğin sağlığını olumsuz yönde etkilemelerinden dolayı tüketimlerinden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Ayrıca yemeklerle birlikte içilen çay kansızlığa neden olmaktadır. Bu nedenle, tüketilmesi halinde yemek yendikten 1-2 saat sonra açık, limonlu içilmelidir. İçecek olarak ıhlamur, nane, papatya, ısırgan, kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir.

Demir eksikliği emzirme döneminde sık karşılaşılan bir sorundur. Anne sütüyle       
bebeğe geçen demir, bebeğin demir depolarının dolması ve kan yapımında kullanılması açısından önemlidir.

Günlük beslenmede mutlaka et, tavuk, balık, yumurta, sakatatlar, ceviz, badem gibi kuruyemişler, üzüm, kayısı, erik, pestil gibi kurutulmuş meyveler, kurufasulye, nohut, mercimek gibi kurubaklagiller, pekmez ve yeşil yapraklı sebzeler demir yönünden zengin yiyeceklerdir.

Sebzelerin, makarna ve eriştenin haşlama suları dökülmemelidir. Kuru fasülye, nohut ve barbunya gibi kurubaklagiller iyice yıkandıktan sonra ıslatılmalı ve haşlama suları dökülmemelidir.

Yemekleri pişirme yöntemi olarak haşlama, ızgara ve fırında tercih edilmelidir.
Hazır meyve suları, gazoz ve kolalı içecekler yerine taze sıkılmış meyve suları, limonata, ayran tercih edilmelidir.

Tarım ürünlerine haşere öldürücü ilaçlar atıldığından sebze ve meyveler iyice yıkanmalıdır.

Yiyecekler hazırlanırken ellerin temiz olmasına dikkat edilmelidir. Eller sık sık sabunlu suyla yıkanmalıdır.

Sigara ve alkol, yapay tatlandırıcılar anne sütüne geçtiği için kullanılmamalıdır.

Banner Content