2 Mayıs, 2024
Banner Top

Tüp bebek tedavisinde öncelikle yapılması gereken çiftler dikkatlice değerlendirildikten sonra hastaya en uygun tedavi şemasının belirlenmesidir. İlaç tedavisine başlamadan önce hastanın adet gördüğü günlerde (ideal olan adetin ikinci günü) yapılacak ultrason incelemesinde yumurtalıklarda kist yapısının olmadığı ve rahim içi zarının (endometrium) düzenli ve ince olduğu izlenmelidir. Kadının yaşına, ultrason ve hormon testleri ile değerlendirilen yumurtalık rezervine ve tedavinin yapılmasına neden olan altta yatan nedene (etyolojik faktör) bağlı olarak ilaç dozu belirlenir. Uygulanacak bu ilaçlar ile yumurtalar geliştirilecektir. Tüp bebek tedavisinde amaç yumurtalık havuzundan olabildiğince fazla sayıda yumurtanın gelişmesini sağlamaktır.

İlk aşama-Yumurta Geliştirilmesi (ovulasyon induksiyonu: Yumurta geliştirici ilaçlar, adetin ikinci günü başlanmakta ve tercih edilen protokole göre değişmekle birlikte, yaklaşık olarak 9-10 gün boyunca uygulanmaktadır. Bu ilaçlar göbek etrafından, insulin iğnesi büyüklüğündeki özel enjektörler ile yapılır. Ağrıya neden olmayan bu enjeksiyonları hastalar kendileri uygulayabilmektedirler. Yumurtlama geliştirici ilaçlar kullanılırken, gelişen yumurtaların kontrolsüzce kendiliğinden çatlamamaları tedavinin 5–6. günleri ikinci bir ilaca başlanması gerekebilir. Bu ilaçlar da ilki gibi göbek etrafından yapılan, ince uçlu, ağrıya neden olmayan enjeksiyonlar ile uygulanır.

 

Yumurtaların gelişimi sıklıkla adetten sonraki 10–11. gün tamamlanmaktadır. Gelişen yumurtaların hücresel olgunlaşmalarını sağlamaları için tek doz bir ilaç uygulaması yapılır (halk arasında çatlatma iğnesi olarak da adlandırılır). Bu uygulamadan yaklaşık 36 saat sonra yumurtalar toplanmaya hazırdırlar.

 

Yumurta gelişimini uyaran bazı ilaçlar:

Gonal-F, Puregon, Metrodin, Follegon, Menopur, Humegon, Menogon, Pergonal

Yumurtaların kontrolsüzce çatlamasını engelleyen bazı ilaçlar:

Cetrotide, Orgalutran, Lucrin

Yumurtanın Çatlamasını Sağlayan İlaçlar:

Ovitrelle, Pregnyl

 

İkinci aşama-Yumurtaların Toplanması (oosit pick up): Yumurtaların olgunlaşması için yapılan enjeksiyon sonrası 36. saatte yumurta toplama işlemi yapılır. Ultrason cihazına ilave edilen özel bir kanül yardımı ile vajinal yoldan eyumurtalar tek tek toplanarak, özel bir sıvı içinde embryologlara teslim edilir. Oosit pick up (OPU) denilen bu işlem yaklaşık yirmi dakika sürmektedir. Bu işlem lokal anestezi ile de uygulanabilmektedir, ancak jinekoloji pratiğinde sıklıkla genel anestezi tercih edilmektedir. Toplanan yumurtaların etrafındaki diğer hücrelerden temizlenmesi sağlanır ve 6-8 saat kadar olgunlaşma süreci için özel sıvıda bekletilir. Ardından olgunlaşan yumurtalar sperm hücreleri ile döllenir.

 

Yumurta toplama işlemi düşük riskli bir cerrahidir. Genel anestezi uygulanacak hastaların işlemden önce altı saat boyunca yiyecek ve içecek tüketmemeleri çok önemlidir. Hastalarda işlem sonrası az miktarda ağrı ve kanama gözlenebilir. Genellikle ağrı kesiciler ile ağrı tamamen kesilebilirken, kanama birkaç günde tamamen yok olur. Ameliyathane şartlarında, sterilite koşullarında uygulanmadığı durumlarda enfeksiyon gelişme riski artmaktadır.

 

Üçüncü aşama-Tüp Bebek ve Mikroenjeksiyon: Yumurtaların döllenme işlemi sperm sayısı ve morfolojik özelliklerine bağlı olarak klasik tüp bebek (IVF) veya mikroenjeksiyon (ICSI) olarak adlandırılan iki yöntem ile gerçekleştirilmektedir. Klasik tüp bebek yönteminde toplanan yumurtalar ve hazırlanan spermler özel sıvıda (besiyerlerinde) bir araya getirilir. Bu işlem yumurta başına düşen sperm sayısı hesaplanarak yapılır. Bu sıvıda sperm, yumurtayı döllenme işini kendisi gerçekleştirir. Toplam 18–20 saat sonra döllenmenin gerçekleşip gerçekleşmediğinin kontrolü yapılır. Mikroenjeksiyon (ICSI) olarak adlandırılan yöntemde ise özel bir pipet aracılığı ile spermin yumurta içine enjekte edilerek döllenmesidir. Özellikle sperm sayısında ve morfolojisinde problem olan çiftlerde, daha önceki tedavilerinde yeterli sayıda döllenme olmamasında ve tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında kullanılan ve gebelik oranlarını bu hasta gruplarında arttıran bir yöntemdir.

 

Dördüncü aşama-Embriyo Transferi: Yumurtaların spermlerle döllenmesinden sonra oluşan embryolar, hücresel gelişimlerine bağlı olarak rahim içine 2–6. günler arasında transfer edilebilir. Kadının yaşına ve embryoların kalitesine göre transfer edilecek embryo sayısı bir veya iki tane olarak belirlenir. Ülkemizde yasalarca 35 yaş altında transfer edilecek embryo sayısı bir, 35 yaş üstünde ise iki olarak sınırlandırılmıştır.

 

Embryo transfer işlemi ağrısız bir işlem olup, herhangi bir anestezi uygulanmadan ultrason eşliğinde yapılır. Embryo transfer işlemi sırasında hastanın mesanesinin dolu olması işlemin kolay olması açısından çok önemlidir. Embryo transferi ince uçlu ve genellikle sert bir kateter ile yapılır ve bu işlem sırasında çok dikkatli davranarak rahmin kasılması engellenmelidir. Bazı hastalarda transfer zor olabilmektedir. Transferin zor olacağının öngörülebilmesi için bazı çalışmalarda yumurta toplamı işlemi sonrasında “mock transfer” denilen deneme transferi yapılması önerilmektedir.

 

Embryo transferi sonrası hastanın yarım saat (otuz dakika) dinlenmesi yeterli olacaktır. Hastanın işlemden sonra bu sürece dinledirildikten sonra yolculuk yapmasında, uçağa binmesinde veya yürümesinde herhangi bir sakınca yoktur. Gebelik şansını hastanın aşırı olmamak kaydıyla fiziksel hareketleri azaltmayacağı gibi, gebelik testine kadar hiç kalkmadan yatması da arttırmamaktadır. Embryo transfer sonrası cinsel ilişki yasaklanmakta, tüp bebek tedavisinin tüm aşamalarında sigara ve alkol kullanımı kısıtlanmaktadır.

 

Beşinci aşama-Gebelik testi: Embriyo transferinden sonra gebeliğin oluşmasının sağlanması için hastaya bazı hormonal ilaçlar verilir. Hastanın bu ilaçları düzenli kullanması çok önemlidir. Embryo transferinden yaklaşık 12 gün sonra anne adayı kanda gebelik (B-HCG) testi yaptırmalıdır. Tüm tedavinin en zor kısmı embriyo transferi sonrası beklenilen bu süredir. Testi sabırsız davranarak erken yaptırmak kafa karıştırıcı olabileceği için önerilmemektedir.

 

Kandaki test ile gebelik elde edildiği saptandığında gebeliğin yakın takibine başlanır. Olası bir başarısızlıkta tüm tedavi planı gözden geçirilerek gelecekteki tedavi için yeni stratejiler geliştirilmelidir. Bu değerlendirmeler sonrası yeni bir tedaviye başlamak için yaklaşık olarak 2-3 ay ara vermek gerekmektedir. Tüp bebek tedavisinin sayısı açısından bir sınır yoktur. Gebelik elde edilinceye kadar veya artık bu yöntemler ile gebelik oluşmayacağına karar verilene kadar tedavi tekrar denenebilir.

Banner Content

FOLLOW US

GOOGLE PLUS

PINTEREST

FLICKR

INSTAGRAM

Reklam

img advertisement